SALDA CENNETİ

Türkiye’nin 184 metre derinlikle ikinci olan, 1989’ da doğal sit alanı ilan edilen, 14 kilometre karelik alanıyla turkuvaz mavisi rengiyle bir doğa cenneti olan Salda Gölü’ne yolumuz düştü bu pazar… İlgi de oldukça çoktu. Üç otobüs yola çıktık. Aslında daha çok olabilirdik ama son günlerdeki soğuk hava dalgası katılımcıları etkiledi.

Bu haftaki yürüyüşümüzün diğer yürüyüşlerimizden en önemli ayrımı geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın katılım olarak çokluğuydu. Hemen her yürüyüşümüzde bir iki genç katılımcımız olurdu ama bugün 12 yavrumuz anne babalarıyla katıldılar. BADEP programının bu katılımda etkisi çoktu. Biz de GÖLDOSK olarak çocuklarımız için 3 km’lik ayrı bir parkur düzenledik. Onlar için ayrı ilgi çekici sürprizlerimiz de hazırdı. Çocuklar kadar bizler de heyecanlıydık.

Salda Kayak Merkezi yol ayrımında uzun ve kısa parkur yürüyüşçülerimizi bıraktıktan sonra geri dönüp çocuk parkuru başlangıç yerine indik. Otobüsümüz bizi eski benzinlikte bekleyecekti. Orman içinde çalıların arasında başlayan yürüyüşün katılımcıları da renkliydi. Anneanne, anne ve torun… Üç kuşak bir aradaydı… En küçük katılımcı 5 yaşındaydı… En yaşlı katılımcı da 67 yaşında… Yokuşlarda zorlanmalara karşın yürüyüş çok zevkli geçiyordu. Çocukların ilginç soruları, liderlerin doğa ile ilgili açıklamaları, kurallara uyumdaki titizlik…

Salda Gölü Milli Park alanında çocuklarımızı sürprizler bekliyordu. Ortaya konulan bir çadırı hiç kimsenin yardımı olmadan kendi kendilerine kurdular. Sonra içine girip başarılarını kutladılar. Halat çekme oyununda güçlerini sınadılar, ip atladılar, kozalak toplayıp ateş yaktılar… Parkın içindeki çocuk bahçesi bu oyunlar kadar ilgilerini çekmedi. Sonra göl kenarına inip ayaklarını magnezyumlu, sodalı, killi buz gibi göl suyuna sokup özellikle sivilcelere iyi gelen çamurunu yüzlerine sürerek onlarca fotoğraf çektirdiler.

Annelerin de çocukları için hazırladıkları yemekler de özenle hazırlanmıştı. Neler yoktu ki… Oldukça yorulan ve acıkan çocuklar ortadakileri hiç nazlanmadan yediler… İşte doğanın gücü… Evlerinde binbir nazla yediklerini burada nasıl da nazlanmadan yarışırcasına yiyorlardı.

Çocuk parkuru denemesi bugün başarıyla sona ermişti. Bundan sonraki yürüyüşlerde uygun olan yerlerde çocuk parkuru düzenlenecekti. 23 Nisan’daki Yazılı Kanyon yürüyüşü ikinci deneme için ideal bir parkur olacak… Hele havalar biraz daha ısınsın… Katılım patlaması yaşanacağını sanıyorum. Yazılı Kanyon’da buluşalım mı?...

HAMDİ ÇUBUKÇU